KURANI KERİMDE GEÇEN ŞİFA AYETLERİ ve ŞİFA DUALARI
Derleyen Dr. Ali Hatay


Tevbe Sûresi, 14. âyet

Okunuşu:
 "...Ve yeşfi sudûra kavmin mu'minîn. (mu'minîne)."  Anlamı: “Allah, mümin bir topluluğun kalplerine şifa versin/gönüllerini ferahlatsın!” (et-Tevbe, 14)
Yunus Sûresi, 57. âyet

Okunuşu:
 "...Ve şifâun limâ fîs sudûri. (sudûrin)"   Anlamı: “…Gönüllerdeki dertlere şifâdır...” (Yûnus, 57)
Nahl Sûresi, 69. âyet

Okunuşu:
 "...Yahrucu min butûnihâ şarâbun muhtelifun elvânuhu fîhi şifâun lin nâs(nâsi), inne fî zâlike le âyeten li kavmin yetefekkerûn. (yetefekkerûne)..."
Anlamı:
 “…Onların (arıların) karınlarından renkleri çeşitli bir şerbet (bal) çıkar ki, onda insanlar için şifâ vardır…” (en-Nahl, 69)İsrâ Sûresi, 82. âyet
Okunuşu:
 "Ve nunezzilu minel kur’âni mâ huve şifâun ve rahmetun lil mu’minîne (mu’minîn)...."
Anlamı:
 “Biz, Kur’ân’dan öyle bir şey indiriyoruz ki o, mü’minler için şifâ ve rahmettir…” (el-İsrâ, 82)
Şuarâ Sûresi, 80. âyet

Okunuşu:
 "Ve izâ maridtu fe huve yeşfîni."  Anlamı: “Hastalandığım zaman bana şifâ veren O’dur.” (eş-Şuarâ, 80)Fussilet Sûresi, 44. âyet
Okunuşu:
 "Kul huve lillezîne âmenû huden ve şifâun (şifâ')..."  Anlamı: “…De ki: O, (Kur’ân) inananlar için doğru yolu gösteren bir kılavuzdur ve şifâdır…” (Fussılet, 44)

33 Şifa Ayeti
İbni Ömer (r.a.)'ın Rasulullah (s.a.v.) den naklettiği: "Her kim bir gecede otuz üç ayet okursa, o gece kendisine hiç bir canavar ve hırsız zarar veremez. Sabah oluncaya kadar kendisi ve efrad-ı ailesine afiyet verilir"Şu'ayb İbni Harb Hazretlerine anlatınca o bana: "Biz bunlara muhafaza ayetleri ismini veririz. Bunlar da delilik, cüzzam, alaca gibi yüz hastalığa şifa vardır" dedi.
Bu ayetler şunlardır:

Bakara suresinin başından 4 ayet

Ayetü'l-Kürsi ve ondan sonraki 2 ayet

Bakara suresinin sonundan 3 ayet (amenerrasulu)

A'raf suresinden 3 ayet

İsra suresinin sonundan 2 ayet

Saffat suresinin başından 10 ayet

Rahman suresinden 2 ayet

Harş suresinin sonundan 4 ayet

Cin suresinin başından 2 ayet
 

BAŞKA BİR HADİS-İ ŞERİF

Ubeyy İbni Ka'b (Radıyallahu anhu) anlatıyor: "(Bir gün) ben Rasûlullah (sallallâhu aleyhi vesellem')in yanında otururken, Efendimize (s.a.s.) bir bedevi geldi: "Hasta bir erkek kardeşim var" dedi. Rasûlullah Efendimiz (s.a.s.): "Kardeşinin hastalığı nedir?" Diye sordu. "Kardeşimde biraz delilik var!" Dedi. Rasûlullah Efendimiz (s.a.s.): "Git onu bana getir!" Buyurdular. Adam gitti kardeşini getirdi. Rasulullah'ın (s.a.s.) önüne oturttu.

Rasûlullah Efendimiz (s.a.s.):

Fatiha-ı Şerife

Bakara suresinin başından ilk dört ayeti,

Bakara suresi'nin ortalarından 163. Ayeti,(164)

Bakara suresinden- 255 ayeti (Ayetel Kürsi'yi)

Bakara süresinin sonundan ise üç ayeti;

Al-i İmran'dan 18. ayeti;

A'raf suresinden 54. ayeti;

Mü'minün süresinden, 116, 117, 118 ayeti;

Cin süresinden 1. ayet

Saffât suresinin başından on ayeti,

Haşir suresinin sonundan üç ayeti;

(İhlâs) Kulhüvallahu Ahad suresi,

(Felâk- Nas) Muavvizateyn surelerini
 

HASTAYA OKUNACAK DUALAR:

Rahman ve Rahîm olan Allah’ın ismiyle.
Allah’ın ismiyle sana okurum. Allah sana şifâ versin. Ey insanların Rabbi, bunun ıstırabını giderip şifâ ver. Şifâyı veren ancak Sen’sin. Sen’in şifândan başka şifâ yoktur. Buna hiçbir hastalık izi bırakmayacak şekilde şifâ ihsân eyle! Âmîn. Rahmetinle ihsân eyle ey merhametlilerin en merhametlisi! Ezâ veren her şeyden, bütün zararlı gözlerden ve hasetçilerden Allah Teâlâ sana şifâ versin.
Kaynak: Mahmud Sami Ramazanoğlu, Dualar ve Zikirler, Erkam Yayınları


Resûl-i Ekrem (asm) hastalara şöyle duâ et­miştir:

1-“Allahümme rabbi’n-nâsi ezhibi’l-be’se işfi. Ente’ş-şâfî. Lâ şifâe illâ şifâüke. Şifâen lâ yüğâdiru sekamen. Allahümme işfi abdeke yen­ke’ leke adüvven ev yemşî leke ilâ salatin.” (Al­lah’ım! Ey insanların Rabbi! Şifâ ver! Şifâ veren ancak Sen’sin! Sen’den başka şifâ verecek kimse yoktur! Allah’ım! Şu kuluna şifâ ver ki, Senin bir düşmanına acı versin veya Senin rızânı kazan­mak için namaz kılmak üzere yürüsün.) Ebû Dâvud, Tıb, 3883; Ebû Dâvud, Cenâiz, 3107

2- “Bismillâhi erkîke min külli şey’in yü’zîke min şerri külli nefsin ev aynü hâsidin. Allahümme yeşfîke bismillâhi erkîke.” (Sana ıztırap veren her şeyden, her kıskanç nefisten, her hasetçi gözden Allah’ın adıyla sana şifâ dilerim. Allah sana şifâ versin. Allah’ın adıyla sana şifâ dilerim.) Tirmizî, Cenâiz, 9720