SEKiNE AYETLERi
Çeşitli Kaynaklardan derleyen Dr. Ali Hatay

 
Kur’ân’ın şifâ ve muhafazasından istifade etmek için şifâ âyetleri gibi, içinde selâm, hıfz, muhâfaza ve sekînet kelimelerinin geçtiği âyetler de okunagelmiştir.[1] Fîrûzâbâdî’nin nakline göre büyüklerden biri maddî-mânevî hastalık ve sıkıntı anlarında “Sekîne Âyetleri”ni okuyup feraha çıktığını ifade etmiştir.[2] Nitekim Kur’ân’ın altı yerinde geçen bu âyetler hep zor ve korkulu anlarda Allah’ın sekîneti indirdiğini beyan etmektedir. Sekînet, dara düştükleri vakitlerde Ehl-i kitabın; hicret esnâsında mağarada Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz ve Hz. Ebû Bekir’in; Hudeybiye ve Mekke fethinde, firâsetle hareket etmeye her zamankinden daha fazla muhtaç olan ashâb-ı kiramın; Huneyn’de, dağılmaya başlayan İslâm ordusunun üzerine inmiştir. Bugünkü mü’minler de hastalık, sıkıntı, korku ve darlık anlarında Sekine Âyetleri’ni okuyabilirler. Bu âyetler şunlardır:

Peygamberleri onlara «O’nun hükümdarlığının alâmeti, içinde Rabbinizden bir sekînet, Mûsâ ve Hârûn ailelerinin bıraktıklarından bir bakiye bulunan ve meleklerin taşıdığı sandığın size gelmesidir» dedi. Gerçekten inanıyorsanız bilin ki, bunda sizin için büyük bir işaret vardır. (el-Bakara 2/248)
 

Bunun üzerine Allah, Peygamberi’nin ve mü’minlerin üzerine kendi katından bir güven duygusu indirdi, bir de göremediğiniz askerler gönderdi ve böylece inkâr edenlerin cezasını verdi. İşte bu, inkârcıların hakettiği karşılıktır. (et-Tevbe 9/26
 

Siz Peygamber’e yardımcı olmasanız da önemli değil. Nitekim inkârcılar onu, iki kişiden biri olarak yurdundan çıkardıklarında Allah ona yardım etmişti: Hani onlar mağaradaydılar; arkadaşına «Tasalanma! Allah bizimle beraberdir» diyordu. Derken Allah ona kendi katından bir güven duygusu indirdi, sizin göremediğiniz askerlerle onu destekledi ve inkârcıların sözünü değersiz hale getirdi. Allah’ın sözü ise en yücedir. Çünkü Allah mutlak galiptir, hikmet sahibidir
 (et-Tevbe 9/40)
 

İmanlarına iman katsınlar diye müminlerin kalplerine huzur ve güven aşılayan da O’dur. Göklerin ve yerin askerleri yalnız Allah’a aittir ve Allah her şeyi bilmekte, yerinde yapmaktadır.” (el-Feth 48/4)
 

O ağacın altında sana yeminle bağlılık söz verirlerken bu müminlerden Allah razı olmuştur; onların gönüllerinde olanı bilmiş, onlara huzur ve güven vermiş, pek yakın bir fetihle ve elde edecekleri birçok ganimetle de kendilerini ödüllendirmiştir. Allah izzet ve hikmet sahibidir.” (el-Feth 48/18-19)
 

İnkâra sapmış olanlar o zaman kalplerini o gurura, Câhiliye dönemine ait büyüklenme duygusuna kaptırmışlardı, Allah da resulünün ve müminlerin gönüllerine huzur ve güven duygusu verdi, onları takvâ sözüne bağlı kıldı. Zaten onlar bu sözü hak etmişlerdi, onlar buna lâyıktı. Allah her şeyi hakkıyla bilmektedir.” (el-Feth 48/26)